Plastiklerin ötesinde...sanat ve felsefe
Anasayfa>Makale>Plastiklerin ötesinde...sanat ve felsefe

 

Plastiklerin ötesinde... sanat ve felsefe !


Engin Sokullu’nun CİPAD the Council of International Plastics Associations,
2007 Genel Kurulu iştirakçileri ve PAGEV/PAGDER üyeleri  için
1 Ağustos 2007 de Kızkulesinde verilen hoşgeldin yemeğinde yaptığı İngilizce konuşmadan tercüme edilip derlenmiştir.

 
Engin Sokullu, Kızkulesindeki konuşmasını yaparken 

Sayın Başkan ve Başkanlar, sayın misafirler, İstanbul’a ve akşam yemeğimize hoşgeldiniz.
Size İstanbul ziyaretinizde güzel günler dileriz.
Çoğumuzun, CIPAD ve PAGEV mensuplarının, mühendis veya teknik yönelimli profesyoneller olduğunu düşünüyorum.
İtiraf etmeliyim ki müzik ve resim geçmişim olmasına rağmen, hayatımda bir çok kez sanatçı ve filozoflar tarafından
sırf mühendis olduğum için kültür hayatında “sığ” olarak nitelendirilip hafife alındım. 

Bu yüzden bir mühendis olarak daima yaptıklarımızda saklı olan
güzellikleri, sanatı ve derin anlamı, felsefeyi araştırıp bulmaya çalıştım.
Bu tarihi kulede ve bu güzel yaz gecesinde bulgularımı sizinle kısaca paylaşmak istedim.

Diyebilirim ki:
Evet yaptıklarımız kesinlikle güzel ve sanatsaldır !
Ve evet inanıyorum ki yaptıklarımızın derin bir anlamı ve felsefesi vardır !


Bu konudaki inancımı desteklemek için hatırladığım bir Omer Sherif filmindeki bir sahneyi sizinle paylaşmak istiyorum.

 
Ömer Şerif

İsmini şu anda hatırlayamadığım bu filmde Omer Sherif, büyük ve güzel bir transatlantiği tasarlamış
bir başmühendis rolünü oynuyordu
ve bu transatlantiğin New York ve LeHavre arasındaki ilk seyahatinde,
kendi aralarında küçük dünyalarının güncel konularını tartışan bir çok sanatçı, yazar ve filozof ile birlikte seyahat ediyordu.
Bir mühendis olarak Omer Sherif bu sanatsal görüşmelere katılamıyor
ve bütün bu sanatçılar tarafından küçümseniyor ve küçük düşürülüyordu.
Seyahatin son akşamında artık artık bu durumdan bıkmış olarak, bütün bu insanları aşağıya geminin makine dairesine davet etti.
Orada onlara inanılmaz ahenkli seslerle uyum içinde çalışan mükemmel makineleri,
pırıltılı aksamı, büyük piston kollarını ve şaftları gösterdi.
Heyecanla bu makinelerin işlevselliğinde gizli güzellikleri anlattı.
Ve ilave etti
“sizin bir monoton titreşim veya yüksek bir gürültü duyduğunuz yerde ben bütün bu makine aksamının
harmoni içinde çalışmasından kaynaklanan yüksek bir müziksellik işitiyorum.
Siz nasıl kendi sanat eserlerinizi tasarlıyorsanız, ben de bu güzellikleri tasarladım.

Fakat benim eserimin okyanusu geçmek gibi hırslı bir işlevi bulunuyor ama sizin eserleriniz ise işlevsiz.”


Ömer Şerif haklıydı! İste bir gemi krank milinde saklı güzellikler !

Ömer Şerif çok haklıydı.
Fonksiyonel güzellikler daha anlamlıdır ve ruhumuzun daha da derinliklerine hitap eder.
Kim krom kaplı parlak iyi bir ekstrüder vidasınının
veya yüksek polimerlerin elektron mikroskop resimlerinin güzelliklerini görmezden gelebilir ?
Bana göre böyle bir ekstrüder vidası, buradan binasını görebileceğiniz modern sanat müzemiz İstanbul Modern deki bir çok eserle, güzellikte rahatlıkla rekabet edebilir.

    
Plastiklerdeki şaşırtıcı sanatsal güzellikler


Bir ekstrüder parçası: müthiş bir sanatsal heykel !


Bir ektrüder vidasında gizli sanatsallık.


Bir makromolekül modelinin pırıltılı güzelliği.


Bir makromolekül resminin arabesk güzelliği


X-ray Scanning Transmision Mikroskop ile çekilmiş
bir polimer molekül zincirinde gizli ebru sanatı



Kompozit bir polimerin cezbedici güzelliği


İstanbul Modern’de bir sanat eseri
( bizim eserler hiç de aşağı kalmaz, değil mi?  ) 

Yine kim iyi ayarlanmış bir enjeksiyon makinesinin müzikselliğine ve harmonisine hayranlık duymaz ki?
Kim rengarenk parlak bir korrüge plastik boru kangalının güzelliğine kayıtsız kalabilir ?

Korrüge boru iç görünümünündeki sanatsal görsellik


Plastik boru kangalının cezbedici güzelliği


Korrüge boruların güzelliği

Biz, plastik teknisyenleri, bu güzellikler kavrar ve onlara hayran kalırız !
Fakat aynen klasik müziğin, opera veya balenin eğitilmemiş kulak ve gözler tarafından  anlaşılamadığı gibi, bu güzellikler de teknik yönelimli olmayan kişiler tarafından nadiren takdir edilir. 

Yüksek polimerler ! Sentetik makromoleküller ! Nedir bunlar !
Benim için bunlar, kimyasal maddeden ziyade insanlığın inert madde üzerindeki bir zaferidir.
İnsanlık makromolekül sentezinde doğayı aşıyor... yoksa acaba hakikaten aşabiliyor mu ? İşte soru buradadır...ve kaçınılmaz olarak bu bir felsefik bir sorudur .
 

Ben iyi bir polimer mühendisini bir filozof olarak nitelendirebilirim çünkü o,
maddeye olan hakimiyetinin derin anlamını kavrayabilir .
Ve benim için iyi bir polimer mühendisi aynı zamanda bir sanatçıdır çünkü bu teknik dünyada saklı duran güzellikleri tasarlar, görür ve değerlendirebilir.

 

                                

 

 

 

 

 

 

                             Mühendis Leonardo’nun  
                             tasarladığı bir pres 

 

                                                                                                        Sanatçı Leonardo’nun 
                                                                                                                   eşsiz eseri Mona Lisa             

Bu arada o büyük Leonardo ( da Vinci) kimdi ?
Bir mühendis mi veya bir sanatçı mı yoksa bir filozof mu ?
Sizler kimlersiniz ?Teknik insanlar mı ?
Yoksa aynı zamanda sanatçı ve filozof musunuz ?
Sayın müsafirler! Sizdeki Leonardo ruhunu selamlamak benim için bir görevdir...
sizler, plastik dünyasının büyük mühendisleri, teknik insanları ve filozofları !
Tarihi şehrimize sanat ve felsefenizle birlikte tekrar hoşgeldiniz !

Teşekkür ederim.